AI ve Sanal Gerçeklik Kullanarak Ses Klonlamasını Araştıranlar için İleri Teknoloji Çalışması
Araştırmacılar, Journal of Medical Extended Reality’de yayımlanan bir makaleye göre, AI, sanal gerçeklik (VR) ve AI üretilen ses klonlamasını kullanarak bir hastanın yaşayan veya ölmüş sevdiklerini kişisel olarak acı yönetimi terapisi için özelleştirmeyi amaçlıyorlar.
Araştırmacılar, “AI üretilen VR teknolojisinin hızlı tasarım ve kişiselleştirme yoluyla ağrıyı modüle etme ve bilişsel katılımı artırma potansiyeli var; AI ses klonlaması ise tanıdık, çok dilli sesler kullanarak hem nörolojik hem de psikolojik destek sunuyor,” şeklinde yazdılar.
Kişiselleştirilmiş AI metni 3D üretilmiş VR manzaraları ve AI üretilmiş klonlanmış sesler ile birleştirerek kronik ağrının psikolojik ve duygusal yönlerini hedefleyebileceğini göstermek için prototip videolar oluşturdular.
Teknoloji, hastanın yaşayan veya ölmüş sevdiklerini klonlayan kişisel ve AI üretilmiş sesleri kullanıyor ve daha “kişiselleştirilmiş ve insan benzeri bir ses deneyimi” oluşturmayı amaçlıyor.
AI ses klonlama teknolojisi, bir kişinin sözlerini klonluyor ve “bir kişinin konuşma benzersiz tonunu, tonunu ve ritmini yakalıyor” ve gerçekçi bir konuşma sentezi oluşturuyor.
Araştırmacılar, AI üretilen sesin ağrıyı ve kaygıyı hafifletmek ve kronik ağrı hastalarında analjezik etkiyi artırmak için oksitosin yollarını etkileyebileceğini söylüyorlar.
Araştırmacılar yazdılar, “Kanıtlar, özellikle sevdiklerden birinden gelen tanıdık bir sesin, sosyal güvenlik ve duygusal düzenleme ile ilişkili beyinsel bölgeleri aktive edebildiğini gösteriyor, bu da işitsel korteks, amigdala, medial prefrontal korteks ve posterior singulat korteksi içeriyor.”
“Hazırda bulunan ağrı modülasyonu için kritik bir alan olan periaqueductal gri bölgeye bu ağın uzanması, tanıdık seslerin ağrı algısını önemli ölçüde etkileyebileceğini ve duygusal destekleyici ve güvenli bir şekilde rahatlama sağlayabileceğini gösteriyor.”
Hastalar, AI metinlerini 3 boyutlu içerik oluşturarak AI/VR çevrelerini de kişiselleştirebilirler.
Araştırmacılar teknolojinin terapi etkinliğini visuotaktik uyarım, duygusal destek, visuomotor uyarım ve bilişsel dikkat dağıtma yoluyla artırabileceğini belirtiyorlar.
Sonraki adımlar, teknolojinin etkinliğini kültürel ve sağlık hizmetleri ortamlarında doğrulamak için bir uygunluk çalışması ve klinik denemeler yapmayı içeriyor.
GENEL EĞİLİM
Araştırmacılar, “Yaşayan ve ölmüş bireylerden klonlanmış sesleri dahil etmenin önemli etik konuları olduğunu belirttiler. Bunlar, bireylerin benzerlikleri üzerindeki hakları ve bu teknolojinin özellikle sağlık gibi hassas bağlamlarda sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak için koruyucu önlemlerin gerekli olduğu konusunu içerir,” şeklinde sınırlamalara dikkat çektiler.
AI ve sanal gerçeklik kullanarak ses klonlamasını araştıranlar için ileri teknoloji çalışması, acı yönetimi terapisi alanında heyecan verici yeni bir potansiyel sunmaktadır. Bu teknoloji, hastaların yaşayan veya ölmüş sevdiklerinin seslerini kullanarak daha kişisel ve insana benzer bir ses deneyimi yaşamalarına imkan tanıyabilir. Araştırmacıların yaptığı çalışmalar, ağrıyı hafifletme, kaygıyı azaltma ve kronik ağrı hastalarına daha etkili bir terapi sağlama konusunda umut vadetmektedir.
Bu çalışma, teknolojinin gelecekteki kullanım alanlarını genişletmek ve terapi yöntemlerini iyileştirmek için önemli bir adım olabilir. Araştırmacılar, yapacakları klinik denemeler ve uygunluk çalışmaları ile teknolojinin gerçek dünya uygulamalarında ne kadar etkili olduğunu doğrulamayı amaçlamaktadırlar. Bu çalışmanın sonuçları, sağlık hizmetleri alanında yeni ve yenilikçi tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.