Yenidoğan bebeklerde erken dönem tekrarlayan antibiyotik kullanımının, çok düşük doğum ağırlığına sahip olan bebeklerin akciğer sağlığı üzerinde kalıcı etkilere sahip olabileceğini gösteren önemli bir Alman çalışma bulunmaktadır. Bu durum, antibiyotik yönetiminin ve prematüre çocuklar için koruyucu bakımın önemini vurgulamaktadır.

Çalışmaya göre, çok düşük doğum ağırlığına sahip (VLBW) prematüre bebeklerde tekrarlayan perinatal antibiyotik maruziyeti ile doğum sırasında sezaryen ile doğan bebekler arasında tıkanıklık yapan hava yolu hastalığı arasındaki ilişki araştırılmıştır. Hayvan modelleri, antibiyotik maruziyetinin tıkanıklık yapan hava yolu hastalığına katkıda bulunduğunu göstermişken, insan gözlem çalışmaları çocukluk astımı ile prenatal antibiyotik maruziyeti arasında ilişkiler bulmuştur.

Prematüre yenidoğanlar ve bebekler, prematüre akciğer anatomisi, beslenme eksiklikleri ve oksijen ve invaziv ventilasyona maruz kalma gibi çeşitli nedenlerden dolayı term doğanlardan daha yüksek kronik akciğer hastalığı riski taşımaktadır. Ancak, prematüre yenidoğanların akciğer sonuçları, genetik, gebelik yaşı (GA) ve tekrarlayan pulmoner enfeksiyonlar gibi çeşitli değiştirici faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişmektedir.

Yapılan çalışmada, Alman Neonatal Ağı (GNN) tarafından yürütülen bu çok merkezli, nüfus tabanlı kohort çalışmasında, 22.557 prematüre bebeğin incelenmesiyle başlayan bir süreçten bahsedilmektedir. Analiz, doğum sırasında antibiyotik maruziyetinin etkilerini izole etmek için yalnızca sezaryenle doğan bebeklere odaklanmıştır, vajinal doğumlar çalışma dışı bırakılmıştır. Ebeveynler, çocuklarının solunum sağlığı hakkında anketler doldurmuş ve spirometri testleri ile akciğer fonksiyonları ölçülmüştür.

Sonuç olarak, sezaryen ile doğan çok düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerde tekrarlayan antibiyotik maruziyeti, erken okul çağında hırıltı ve bozulmuş akciğer fonksiyonları ile ilişkilidir. Neden ve sonuç ilişkisi henüz kanıtlanmamış olsa da, bulgular gereksiz neonatal maruziyeti en aza indirmek ve yüksek riskli bebekler için hedeflenmiş solunum izlemi için antibiyotik yönetimi programlarına olan ihtiyacı vurgulamaktadır. Araştırma, emzirmeyi desteklemek de dahil olmak üzere daha fazla araştırma ve önleme stratejileri gerektiğini önermektedir.