Kardiyovasküler Hastalık Önleme İçin İlaçların Küresel Kullanımının Yetersiz Olduğu Ortaya Çıktı
Dünya çapında kardiyovasküler hastalıklar (KVH) için ikincil önleme ilaçları yeterince kullanılmamakta ve bu kullanımın artırılması için ek stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum, Amerikan Kardiyoloji Koleji’nin öncü dergisi JACC’de bugün yayımlanan bir çalışmada ortaya konulmuştur. Çalışma, 17 ülkeden CVH hastalığı olan katılımcıları 12 yıl boyunca gözlemlemiş ve ilaç kullanımının hala düşük seviyelerde ve az bir iyileşme ile devam ettiğini bulmuştur.

CVH Tedavisinde İkincil Önleme İlaçlarının Kullanımı

Kardiyovasküler hastalıkların ikincil önlenmesi, zaten KVH tanısı konmuş kişilerde daha fazla sağlık sorununun önlenmesine odaklanır. Bu, risk faktörlerinin yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar ve tedaviler aracılığıyla yönetilmesini içerir. Müdahale olmadığında, bu hastalar ölüm, ileri kalp krizleri, felçler ve kalp yetmezliği riski altındadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi önde gelen uluslararası kuruluşlar, son on yılda, KVH kaynaklı erken ölümleri azaltmak için iyileştirilmiş tedaviler ve ilaçlar yoluyla hedefler belirlemişlerdir.

Dr. Philip Joseph, çalışmanın baş yazarı ve McMaster Üniversitesi ve Hamilton Sağlık Bilimleri’nin birleşik enstitüsü olan Nüfus Sağlığı Araştırmaları Enstitüsü (PHRI) bilimcisi, “İkincil kardiyovasküler hastalık önlemi için ilaç kullanımındaki ilerlemeyi inceledikten sonra, bu ilaçların hala önemli ölçüde yetersiz kullanıldığını ve zaman içinde pek bir iyileşme olmadığını ve küresel hedeflere ulaşılmasının muhtemel olmadığını gösteriyor” dedi.

Katılımcı Ülkeler ve Bulgular

PHRI Prospektif Kentsel Kırsal Epidemiyoloji (PURE) çalışması, çok uluslu, topluluk tabanlı, prospektif bir kohort çalışması olup, 30-70 yaşları arasında tanı konmuş KVH hastalığı olan 11.000’den fazla katılımcıyı 12 yıl boyunca analiz etmiştir. Katılımcılar, farklı gelir düzeylerindeki ülkelerin topluluklarından seçilmiş olup, kentsel ve kırsal bölgeleri temsil eden kriterlere dayanılarak seçilmişlerdir.

Yüksek gelirli ülkeler: Kanada, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri
Üst-orta gelirli ülkeler: Arjantin, Brezilya, Şili, Malezya, Polonya, Güney Afrika, Türkiye
Alt-orta gelirli ülkeler: Çin, Kolombiya, İran
Düşük gelirli ülkeler: Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Zimbabve

Araştırma sonuçları, ikincil KVH önleme ilaçlarının ülke gelir düzeyine göre değiştiğini ve her gelir seviyesinde son çalışma ziyaretinde ilaç kullanımının ilk ziyarete göre daha düşük olduğunu göstermiştir.

Genel olarak, en az bir ikincil önleme ilacının kullanımı başlangıçta %41,3 iken zirveye ulaşarak %43,1’e çıkmış ve son ziyarette %31,3’e düşmüştür. Yüksek gelirli ülkelerde kullanım %88,8’den %77,3’e düşmüştür. Üst-orta gelirli ülkelerde ise %55’ten %61,1’e yükselmiştir. Alt-orta gelirli ülkelerde %29,5’ten başlamış, %31,7’ye yükselmiş ve %13,4’e düşmüştür. Düşük gelirli ülkelerde ise %20,8’den %47,3’e yükselmiş ve %27,5’e düşmüştür. Ülke gelir düzeylerinde, ikincil önleme için üç veya daha fazla onaylanmış ilaç sınıfının kullanımı oldukça düşüktü.

“Bulgularımız, mevcut ikincil önleme stratejilerinin, KVH hastalığı olan çoğu kişiyi ya tedavi edilmediği ya da yetersiz tedavi edildiği şeklinde bıraktığını gösteriyor ve dünyanın pek çok yerinde ikincil KVH önleme ilaçlarının kullanımının artırılmasına dair genel bir ilerleme olmadığını gösteriyor” diyen Joseph, “Bu çığır açan çalışma, küresel kardiyovasküler sağlığı iyileştirmek için büyük bir fırsatı vurgulamaktadır” dedi.

Çalışmanın kısıtlamaları arasında sadece on yedi ülkenin analiz edilmiş olması bulunmaktadır, ancak bu ülkeler geniş bir coğrafi alanı ve ekonomik kalkınma seviyelerini temsil etmektedir. Katılımcıların ilaç kullanımlarını yanlış değerlendirmiş olma potansiyeli sınırlamalara neden olmuş olabilir, bu da kohort demografisi, KVH süresi veya ciddiyetindeki değişikliklerin ilaç kullanımındaki varyasyonları ne ölçüde etkilediğinin bilinmemesine yol açmıştır. Son olarak, COVID-19 pandemisi, son takip ziyaret döngüsünün bir kısmında bazı ülkelerde araştırma yapma yeteneğini kısıtlamıştır.