Yeni Doğanların Kalp Dokusunu Daha İyi Onarması Nedenleri Araştırılıyor
Yeni doğanlarda kalp sorunları olanlar, yeni gelişmiş bağışıklık sistemlerine güvenerek kalp dokularını yenileyebilirler, ancak yetişkinler bu kadar şanslı değiller. Bir kalp krizi sonrasında, çoğu yetişkin sağlıklı kalp dokusunu yeniden oluşturmada zorlanır, bu da skar dokusu birikimine ve genellikle kalp yetmezliğine yol açar.
Northwestern Medicine’den yapılan yeni bir çalışma, deneysel hayvanlarda, bir kalp krizi sonrasında yeni doğanlarla yetişkinler arasında kalbi nasıl onardıklarına yardımcı olan bağışıklık sisteminin bir parçası olan makrofajların kritik bir farkını ortaya koyuyor. Çalışma, yaşa bağlı olarak bağışıklık sisteminin iyileşmeyi nasıl etkilediğinde temel bir farkı vurgular.
Çalışma, 11 Şubat tarihinde Immunity dergisinde yayınlanacak.
“Yeni doğanların neden kalplerini yenileyebildiklerini, yetişkinlerin neden yapamadıklarını anlamak, yetişkin makrofajlarını ‘yeniden programlayabilen’ tedavilerin geliştirilmesinin kapısını aralayacak,” dedi çalışmanın ilk ve eş yazarı olan Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi Kapsamlı Transplantasyon Merkezi’ndeki biyoinformatik çekirdeğinin baş bilimcisi olan Connor Lantz.
Yeni doğanlarda, makrofajlar ölen hücreleri tanıyıp yiyorlar ve bu süreç, yakındaki kalp kası hücrelerine bölünmeleri için sinyal veren tromboksan adlı bir biyoaktif lipit üretiyor. Bu da kalbin hasar görmüş dokusunu yenileyebilmesine olanak tanıyor. Yetişkinlerde ise makrofajlar çok daha az tromboksan üretiyor, bu da daha zayıf bir onarım sinyaline yol açıyor.
“Hangi nedenle yeni doğanların kalplerini yenileyebildikleri, yetişkinlerin neden yapamadıkları, bir gün tromboksanın etkilerini taklit ederek, bir gün kalp krizi sonrası doku onarımını iyileştirebiliriz,” dedi Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi’nden baş bilimci Connor Lantz.
Çalışma Nasıl Yürütüldü
Çalışma, farklı yaşlardaki farelerde (bir günlük yeni doğan fareler ve sekiz haftalık yetişkin fareler) kalp yaralanmasına bağışıklık sisteminin nasıl yanıt verdiğini inceledi. Araştırmacılar, makrofajların ölen hücreleri yutma yeteneğinin, ölen hücreleri tanıyan bir reseptör olan MerTK’nın artmış ifadesi nedeniyle yeni doğan farelerde arttığını buldular. Bu yüzden bilim insanları bu önemli reseptörü engellediklerinde, yeni doğan fareler kalplerini yenileyebilme yeteneklerini kaybetti ve bir kalp krizi sonrasında yetişkin kalplerine benzediler.
Yeni doğan makrofajların ölen hücreleri yutması, bir kimyasal reaksiyon zincirini tetikleyerek, tromboksan A2 adlı bir molekülü üretti ve beklenmedik bir şekilde kalp kası hücrelerini çoğalttı ve hasarı onardı. Ayrıca çalışma, yeni doğanlardaki yakındaki kalp kası hücrelerinin tromboksan A2’ye yanıt vermeye hazırlandığını ve büyümelerini ve iyileşmelerini desteklemek için metabolizmalarını değiştirdiğini buldu. Ancak yetişkinlerde bu süreç aynı şekilde çalışmadı – bir yaralanmadan sonra makrofajları yeterince tromboksan A2 üretmedi ve kalp dokusunu yeniden oluşturma yetenekleri sınırlı kaldı.
Makale, “Erken Yaşta Efferositoz, Doku Yenilenmesi İçin Makrofaj Arakidonik Asit Metabolizmasını Yönlendirir” başlığını taşıyor. Feinberg’deki deneysel patoloji profesörü olan Edward B. Thorp, eş yazarı olan çalışmanın.
Kaynak: Journal referans:Lantz, C., et al. (2025) Erken yaşta efferocytosis, doku yenilenmesi için makrofaj arakidonik asit metabolizmasını yönlendirir. Immunity. doi.org/10.1016/j.immuni.2024.11.018.