Yeni bir araştırma makalesi olan “Çeşitli Doku Türlerine Uygulanan DNA Metilasyon Saat Algoritmalarının Karakterizasyonu” 3 Ocak 2025 tarihinde Aging (Aging-US) dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar Mark Richardson, Courtney Brandt, Niyati Jain, James L. Li, Kathryn Demanelis, Farzana Jasmine, Muhammad G. Kibriya, Lin Tong ve Brandon L. Pierce, biyolojik yaşlanmanın DNA kullanılarak nasıl ölçüldüğünü inceledi. Çalışmaları, DNA metilasyon saatlerinin kan örnekleri için iyi çalıştığını ancak akciğer, kolon ve böbrek gibi diğer dokularda daha az güvenilir olabileceğini gösterdi.

DNA metilasyon saatleri, DNA’daki kimyasal değişikliklere dayanarak bir kişinin biyolojik yaşını tahmin etmek için kullanılan yaygın bir araçtır. Bu epigenetik saatler, yaşa bağlı hastalıkları öngörmeye ve sigara gibi yaşlanmayı nasıl etkileyen yaşam tarzı faktörlerini değerlendirmeye yardımcı olur. Çoğu başlangıçta kan örnekleri kullanılarak geliştirilmiş olup, diğer dokulardaki etkinlikleri belirsizdir. Bu çalışma, akciğer, prostat, yumurtalıklar, iskelet kası ve böbrekler de dahil olmak üzere dokuz insan doku türü üzerinde sekiz farklı DNA metilasyon saatinin test edilmesini içeriyordu. Araştırmacılar, Genotip-Doku İfade (GTEx) projesi aracılığıyla toplanan 973 doku örneğinin verilerini analiz ettiler.

Analizleri, doku türleri arasında biyolojik yaş tahminlerinde önemli farklılıklar ortaya koydu. Kan örnekleri en güvenilir sonuçları sağlarken, diğer dokularda belirgin farklılıklar gözlendi. Örneğin, testis ve yumurtalık dokuları beklenenden daha genç görünürken, akciğer ve kolon dokuları daha yaşlı görünüyordu.

“Bunlar doku türleri arasındaki bu farklılıklar, sadece kandan eğitilen saatler için (örneğin, Hannum) belirgin olsa da, birden fazla doku türünden eğitilen saatler için (örneğin, pan-doku yaş tahmini için tasarlanmış olan Horvath) de mevcuttu.”

Bu bulgular, yaşlanmanın her organın aynı hızda gerçekleşmeyebileceğini ve standart DNA metilasyon saatlerinin kan örnekleri dışındaki dokularda her zaman doğru biyolojik yaş tahminleri veremeyebileceğini göstermektedir. Yazarlar, biyolojik yaş tahminini iyileştirmek için yeni, organa özgü epigenetik saatlere ihtiyaç duyulabileceğini öne sürmektedir. Dokuya özgü yaşlanma saatlerinin oluşturulması ayrıca tıbbi tanı, yaşa bağlı hastalık önleme ve sağlık izlemeyi geliştirebilir.

Araştırmacılar, bu yaşlanma saatlerini iyileştirmek için daha fazla doku spesifik DNA metilasyon verileri içeren daha büyük çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır. Bu araçları geliştirerek, bilim insanları yaşlanmanın farklı organlara nasıl etki ettiğini daha iyi anlayabilir ve biyolojik yaşın daha güvenilir yöntemlerle ölçülmesini sağlayabilir. Bu ilerlemeler, yaşa bağlı hastalıkların daha iyi tahmin edilmesine ve sağlıklı yaşlanma stratejilerine yol açabilir.

Kaynak: Makale referansı: Richardson, M., et al. (2025). Çeşitli doku türlerine uygulanan DNA metilasyon saat algoritmalarının karakterizasyonu. Aging. doi.org/10.18632/aging.206182.