Gebelikte Alınan Antibiyotikler Emzirme Bağışıklığını Zayıflatır mı? Yeni Araştırma Sonuçları Ortaya Koyuyor

Gebelik sırasında alınan antibiyotiklerin, anne sütündeki koruyucu gücü zayıflatabileceği iddiası üzerine yapılan yeni bir çalışma, anne sütündeki önemli bağışıklık faktörlerini azaltarak yeni doğanın bağırsak mikrobiyomunu ve bağışıklık direncini etkileyip etkilemeyeceğini araştıracak.

Çalışma Protokolü: Gebelikte alınan antibiyotiklerin anne sütü ve neonatal IgA ve mikrobiyom üzerindeki etkisi: bir vaka kontrol çeviri çalışma protokolü. Görsel Kredi: Lolostock – Apex Studios / Shutterstock
Son zamanlarda Pediatric Research dergisinde yayınlanan bir çalışma protokolünde, İtalya’nın Milano şehrindeki bir araştırma ekibi, maternal antibiyotik (ABX) tedavisinin anne sütü bileşimine ve bebeklerinin bağırsak mikrobiyel sağlığı ve bağışıklık sistem işlevselliğine olan etkilerini değerlendirmeyi önerdi. Daha önce murin modellerinde yaptıkları araştırmalar, ABX tedavisinin yavruların benzersiz bağırsak mikrobiyal bileşimini değiştirdiğini, IgA seviyelerini azalttığını ve bağırsak bağışıklık savunmasını bozduğunu ortaya koymuştu. Bu bulgular insanlarda benzer bağırsak mikrobiyal ve bağışıklık değişikliklerinin olası olduğunu düşündürse de, önerilen çalışma, insan yenidoğanlarda aynı değişikliklerin olup olmadığını doğrulamayı amaçlamaktadır.
Bu hipotezi doğrulamak için, gebeliğin son aşamalarında en az yedi ardışık gün ABX tedavisine maruz kalan kadınları (ve bebeklerini; her biri 41 çift) veya gebelik sırasında antibiyotik maruziyeti olmayan kadınları (kontroller) bir yıl boyunca takip etmeyi öneriyorlar. Araştırmaları, ELISA, manyetik hücre ayırma ve shotgun genomik teknikler kullanılarak anne sütü immünoglobulin A (IgA), bağırsak mikrobiyotası ve neonatal dışkı mikrobiyotasının tahminlerini içerecektir. Bulguları, antibiyotik tedavisinin neonatal sağlık üzerindeki etkileri hakkında anneleri ve klinisyenleri bilgilendirecektir.

Neonatal bağırsak sağlığı, maternal bağışıklığa bağlı olabilir – Araştırmacılar, bebeklerin hayatın erken dönemlerinde bağırsak koruması için neredeyse tamamen anne sütü IgA’ya güvendiklerini hipotez ediyorlar, bu da herhangi bir maternal IgA azalmasının bebekleri enfeksiyonlara karşı daha savunmasız bırakabileceği anlamına geliyor.

Sembiyotik mikrobiyota ile bağışıklık sistemi arasındaki ilişki karmaşıktır ve iki yönlüdür. Yıllarca süren araştırmalar, sembiyotik mikrobiyota (örneğin, bağırsak mikropları) bileşiminin bağışıklık sisteminin işlevini önemli ölçüde değiştirdiğini göstermiştir. Sırasıyla, konak mukozal salgı bileşenlerinin (örneğin, sekretuar immünoglobulinlar [sIgA’lar]) mikrobiyota bileşimini şekillendirdiği bulunmuştur.
“…İgA’da eksiklik yaşayan insanların, Enterobacteriaceae’nin genişlemesi ile karakterize edilen benzersiz bir bağırsak mikrobiyotası olduğu bilinmektedir, IgA’da eksiklik olan murin suşlarda Enterobacteriaceae ve segmentli filamentli bakteriler (SFB) baskındır.”
Geçmiş çalışmalar, annelerin anne sütü bileşenlerinin (bağışıklık ve mikrobiyota) yavrularının mikrobiyal topluluklarını şekillendirdiğini ve tohumladığını, aynı zamanda bağırsak bakteriyel translokasyonu önlediğini göstermiştir. Anne sütünün, bebeklerin ömür boyu nörogelişimsel sonuçlara önemli ölçüde katkıda bulunduğu gösterilmiş, bu da önemini vurgulamıştır.

İlgili Hikayeler
• Bağırsaklarınızdaki mikroplar kanser tedavi sonuçlarını belirleyebilir
• Daha iyi bebek büyümesi, USDA kılavuzlarına uygun sağlıklı prenatal diyetle ilişkilendirildi
• Sık sık suyu sıkmak bağırsak sağlığınız için iyi mi? Araştırmalar şaşırtıcı mikrobiyom değişiklikleri gösteriyor
Ayrı çalışmalar, antibiyotik (ABX) tedavisinin bağırsak ve akciğer mikrobiyota bileşimini önemli ölçüde değiştirebileceğini bulmuştur. Bu değişiklikler genellikle geçicidir ve yetişkinlerde düzelirken, ABX kaynaklı disbiyozis bağışıklık sistemi performansını önemli ölçüde zayıflatmaktadır. Endişe verici bir şekilde, neonatal dönemde verilen ABX’lerin atopi, obezite ve nekrotizan enterokolit (NEC) dahil kısa ve uzun vadeli tıbbi olumsuz olayları tetikleyebildiği rapor edilmiştir.

Ne yazık ki, hamile veya emziren kadınlarda ABX tedavisinin, entero-mammary yolunu bozarak ve anne sütü bağışıklık fonksiyonunu azaltarak, yavrularının sağlığını olumsuz etkileyip etkilemeyeceği hala bilinmemektedir.

Çalışma Hakkında

Anne sütü mikrobiyotası da değişebilir – Çalışma, prenatal antibiyotiğin sadece IgA seviyelerini değil, aynı zamanda anne sütündeki faydalı bakteri bileşimini de bozabileceğini inceleyecek, bu da yeni doğanın gelişmekte olan mikrobiyomunu etkileyebilir.

Önerilen çalışma, bu bilgi boşluklarını gidermeyi ve annelere ve klinisyenlere bilgilendirilmiş ABX seçimleri yapmaları için gerekli bilgileri sağlamayı amaçlamaktadır. Uzun süreli ABX tüketiminin, özellikle gebeliğin son aşamalarında uygulandığında, anne sütü miktarını ve IgA polireaktivitesini azaltabileceğini hipotez etmektedir.
“Bu azalma, plazma hücrelerinin mesanatik lenf düğümlerinden mammary bezine, mammary bezinin kendisi tarafından üretilen epitelyal kemokin CCL28 gradyanı tarafından yönlendirilen, ‘entero-mammary yolu’ olarak adlandırılan işlevsizliğin neden olabileceği bir durum olabilir.”
Bu hipotez, maternal intestinal disbiyozisinin IgA üreten plazma hücrelerinin yeterince mamary bezlere göç etmesini engelleyebileceği, dolayısıyla neonatal dışkı IgA’yı azaltabileceği ve neonatal bağırsak disbiyozisine neden olabileceği ikinci bir hipoteze bağlıdır.
Önerilen çalışma, mevcut araştırma ekibi ile Milano, İtalya’nın Rozzano kentindeki IRCCS Istituto Clinico Humanitas Mucosal Immunology and Microbiota laboratuvarı arasındaki işbirliği çabaları olarak yürütülecektir. Deneysel analizler, Milan’ın Fondazione IRCCS Ca’ Granda—Ospedale Maggiore Policlinico Kadın, Çocuk ve Yenidoğan Bölümü’nde yapılacaktır. Çalışma tasarımı bir vaka kontrol çalışmasıdır, her biri 41 anne-yavru çiftini içerecektir.
Katılımcı alımını sadece yetişkinlere (18-40 yaş) sınırlayan dahil etme kriterleri, gebeliğin son aşamalarında (en az 32 hafta gebelik) potansiyel antibiyotik tedavisine (en az yedi ardışık gün) bilgilendirilmiş onam sağlayan yetişkinleri içerecektir. Yeni doğanlarını en az mümkün olduğu kadar uzun süre emzirmeye istekli olmayan katılımcılar çalışmadan hariç tutulacaktır. Katılımcıların demografik ve tıbbi verileri, elektronik sağlık kayıtlarından elde edilecektir.

Çalışma, keskin çizgide genomik dizileme kullanacak – Bilim insanları, anne sütü ve bebek dışkısındaki bağırsak bakterilerini shotgun metagenomik kullanarak analiz edecek, ayrıntılı bilgiler sunan yüksek çözünürlüklü bir teknik olan bu yöntem mikrobiyal değişikliklere ışık tutacak.

Önerilen çalışma, doğal ABX kullanımı hakkında bilgi vererek anne ve klinisyenlere bilgi sağlayacak, aynı zamanda ABX’nin seçimi konusunda rehberlik edecek bir araştırma protokolüdür.
Prenatal antibiyotiklerin anne sütü IgA, mikrobiyota ve neonatal bağışıklık gelişimi üzerindeki etkilerini belirleyerek, çalışma gelecekteki klinik kılavuzları bilgilendirecek ve doğumdan önce uzun süreli ABX kullanımıyla ilişkili potansiyel riskleri vurgulayacaktır.

Referanslar:

• Pietrasanta, C., Ronchi, A., Carlosama, C. vd. The effect of prenatal antibiotics on breast milk and neonatal IgA and microbiome is a case-control translational study protocol. Pediatr Res (2025), DOI – 10.1038/s41390-025-03922-4, https://www.nature.com/articles/s41390-025-03922-4

Bu derinlemesine ve önemli konuyu ele alan çalışma, anne sütündeki IgA seviyeleri ve mikrobiyota üzerindeki prenatal antibiyotiğin etkilerini aydınlatarak, anne ve bebek sağlığına yönelik bilinçli kararlar alınmasına yardımcı olacak önemli bir araştırma olacaktır.