nadir-karacier-kanseri-tedavisi-iin-klinik-deneme-balyor

Nadir Karaciğer Kanseri Tedavisi İçin Klinik Deneme Başlıyor

Kanser Tedavisinde Yeni Bir Dönem

Karaciğer kanserleri genellikle ölümcül olabilen ciddi hastalıklar arasında yer alır. Ancak, nadir bir tür olan fibrolamellar hepatosellüler karsinoma (FLC), gençler ve genç yetişkinler gibi küçük bir grup insanı hedef alır. Hastalığın belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterdiği için sıklıkla yanlış teşhis konulur ve metastaz yapana kadar fark edilmez. Ayrıca, yaygın karaciğer kanserleri için kullanılan ilaç tedavileri, FLC hastaları için sadece işe yaramaz değil, aksine zararlı olabilir.

Bu noktada, Rockefeller Üniversitesi’nin Hücresel Biyofizik Laboratuvarı’ndaki araştırmacılar, fibrolamellar hepatosellüler karsinomanın -bir dizi aktive olmuş gen olan- belirgin bir transkriptomik “imza”sı olduğunu keşfettiler. Bu, FLC’nin diğer karaciğer kanserleri arasında nasıl benzersiz olduğunu anlamak için önemli bir adımdır ve potansiyel tedavi hedeflerini ortaya çıkarabilir.

10 Yıllık Çalışmaların Sonucu

Dr. Sanford M. Simon liderliğindeki ekip, yıllar süren araştırmaların ardından hastalığın asıl kaynağını buldu. Özellikle, hastalığın iki genin, DNAJB1 ve PRKACA’nın birleşmesiyle oluştuğunu ve bu füzyonun hastalığın gerçek kaynağı olduğunu tespit ettiler. Bu keşif, hastalığın tedavisinde yeni bir dönemi başlatabilecek potansiyel terapötik hedefleri açığa çıkarabilir.

Önemli Klinik Deneme

Araştırmacılar, FLC hastalarında etkili olduğu gözlemlenen iki anti-kanser ilaç olan DT2216 ve irinotecan’ın birlikte kullanımını test etmek için yeni bir klinik deneme başlattılar. Bu deneme, Rockefeller Üniversitesi’nin Simon Laboratuvarı tarafından yürütülmekte olup, çocuk onkolojisi grupları ve Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin Pediatrik Erken Faz Klinik Denemeler Ağı tarafından desteklenmektedir. Bu deneylerin sonuçları, FLC tedavisinde umut vaat edici bir ilerleme sağlayabilir ve diğer kanser türleri için yol gösterici olabilir.

Bu çalışmaların ardında yatan insan hikayeleri ve heyecan verici bilimsel gelişmeler, kanser araştırmalarında yeni bir umut ışığı olabilir. Umuyoruz ki, bu tür çalışmalar, hem nadir hastalıkların tedavisinde hem de genel kanser araştırmalarında önemli bir ilerleme sağlayarak, hastaların hayatlarını olumlu yönde etkileyebilir. Bu nedenle, bilim insanlarının ve araştırmacıların yaptığı bu çalışmalara destek olmak ve farkındalığı artırmak, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur.