Besinlerde Bulunan Blastocystis spp. Yüzdesi ve Gıda Güvenliği Endişeleri

Taze meyve ve sebzeler sağlık için esastır ancak aynı zamanda Blastocystis spp.—bir potansiyel gıda kaynaklı parazit—tarafından sessiz taşıyıcılar olabilirler. Küresel bir çalışma, ürünlerimizde yatan riskleri açığa çıkarıyor ve daha güçlü hijyen önlemleri talep ediyor.

Son Çalışma: Edilebilir bitkilerde önemli Blastocystis spp. enfeksiyonları kaynakları: Sistematik bir inceleme ve meta-analiz. Görüntü Kredisi: Kateryna Kon / Shutterstock
Son olarak, Food and Waterborne Parasitology dergisinde yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar, yenilebilir bitkilerde Blastocystis spp.’nin küresel yaygınlığını ve alt tür dağılımını sistematik bir inceleme ve meta-analiz yoluyla değerlendirdi.

Arka Plan

Kirlenme genellikle çiftlikte başlar: İşlenmemiş su ile sulama ve ham gübre kullanımı, özellikle yapraklı yeşilliklerde Blastocystis spp.’yi etkileyen ana etkenler olarak bulunmuştur.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yılda yaklaşık 600 milyon insanın gıda kaynaklı hastalıklara yakalandığını tahmin ediyor. Sorumlu birçok patojen arasında, Blastocystis spp. gibi parazitler (insanlarda ve hayvanlarda bulunan, gıda ve suyun dışkı ile kirlenmesi yoluyla yayılan bir bağırsak protisti), potansiyel sağlık etkilerine rağmen genellikle göz ardı edilmektedir.
Yapraklı yeşillikler başta olmak üzere, yenilebilir bitkilerin her aşamada kirlenme riski altında olabileceği unutulmamalıdır. Bazı çalışmalar taze ürünlerde Blastocystis spp. varlığını belgelemiş olsa da, gerçek küresel yaygınlığını ve sağlık sonuçlarını anlamak hala bir zorluktur.
Çalışma Hakkında
Edible plants as significant sources of Blastocystis spp. infections: A systematic review and meta-analysis adlı sistematik bir inceleme ve meta-analiz, yenilebilir bitkilerde Blastocystis spp.’nin küresel yaygınlığını ve alt tür dağılımını belirlemek üzere yapıldı. Veri toplama işlemi, Mayıs 19, 2024 tarihine kadar uluslararası veri tabanlarını, Scopus, Google Scholar, PubMed ve Web of Science’ı aramayı içeriyordu.
Mikroskopi, moleküler veya serolojik yöntemler kullanılarak yenilebilir bitkilerde Blastocystis spp. yaygınlığını rapor eden çalışmalar dahil edildi. Hayvan veya insan konularına odaklanan çalışmalar, olgu raporları ve belirgin örnek boyutu verileri olmayanlar hariç tutuldu.
JBI kontrol listesini kullanarak bir kalitatif değerlendirme yapıldı. İstatistiksel analizler, Comprehensive Meta-Analysis (CMA) yazılımı kullanılarak yapıldı ve toplu yaygınlık oranları rastgele etkiler modeli kullanılarak hesaplandı.
Çalışma Sonuçları

Tüm yıkama yöntemleri işe yaramıyor: Çalışma, ürünlerin musluk suyu altında yıkanmasının parazitleri azalttığını ancak yok etmediğini belirtiyor ve yüksek riskli gıdalar için sirke çözümleri gibi dezenfektanların düşünülmesi konusunda tüketicilere çağrı yapıyor.

Toplamda, 15 ülkeden 8,794 yenilebilir bitkiyi kapsayan 41 veri setini içeren toplam 27 çalışma dahil edildi. Analiz, dünya çapında yenilebilir bitkilerin %9,4’ünde (95% CI: 6,6-13,4%) Blastocystis spp.’yi barındırdığını buldu. Meyveler en yüksek kirlilik oranını %12,5 (95% CI: 5,4-26,6%) gösterirken, yapraklı yeşil sebzeler %9,3 (95% CI: 6,1-13,9%) oranında kirlenme gösterdi.
Güney Amerika (%26,5) ve Güneydoğu Asya (%34,7) gibi yüksek kirlilik oranlarına sahip bölgeler, Blastocystis spp. enfeksiyonları için daha büyük riskler oluşturuyor. Bazı yenilebilir bitki örneklerinde zoonotik alt tipler ST1 ve ST3 tespit edildi, bu da potansiyel türler arası geçişin riskini vurguluyor.
Çalışmalar arasındaki heterojenlik yüksekti (I² = 96,6%, p < 0,001), bu da metodlardaki farklılıkların varlığını göstermektedir. Ayrıca, mikroskopiye dayanmanın prevalansı yanlış düşürebileceği, moleküler tekniklerin daha hassas olduğu belirtilmiştir.
Sonuçlar

Sokak pazarları riskli bölgelerdir: Informel sokak satıcılarından alınan örnekler, süpermarket ürünlerine göre kirlilik oranları 3 kat daha yüksek olduğunu göstermiştir, muhtemelen düzensiz depolama ve işleme uygulamalarından kaynaklanmaktadır.

Çalışma, yenilebilir bitkilerin Blastocystis spp. taşıma potansiyelini vurgulayarak, dünya çapında %9,4 oranında kirlenme olduğunu tahmin etmektedir. Meyveler en yüksek kirlilik oranlarını gösterirken, gıda kaynaklı bulaşma konusunda endişeleri artırmaktadır. Zoonotik alt tiplerin tespiti, türler arası enfeksiyon riskini vurgulayarak, gıda üretiminde hijyen önlemlerinin iyileştirilmesinin gerekliliğini vurgular.
Çalışma potansiyel gıda güvenliği endişelerini vurgularken, iş gücü verimlilik kaybı veya sağlık maliyetleri gibi doğrudan ekonomik yüklerin nicelendirilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu çalışma, bireylere kişisel önlemler almayı hatırlatıyor. Meyve ve sebzeleri doğru şekilde yıkamak ve güvenilir kaynaklardan ürün satın almak, potansiyel enfeksiyonları azaltabilir.